- Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Ahmet Akıncı, 02.09.1990 yılında Diyarbakır’da emekçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim.Sağlık personeli olarak kamu kurumunda görev yapmaktayım.
- Kendinizi ne zaman yazar olarak tanımlamaya başladınız?
Aslında benim kitaplara olan tutkum Ağabeyim sayesinde oluşmaya başladı.Daha 11 yaşındayken Ağabeyim ile ailemizden ayrılıp şehir merkezine yerleşip okul hayatımıza burda devam ettik.Tabi bu süreçte tek sosyal etkinliğimiz kitap okumak oldu.Abim Diyarbakır merkez kütaphanesinde kaydımı yapıp sık sık kitaplarla iç içe olmamı sağladı.Ve bu serüven bütün eğitim hayatım boyunca devam etti. Artık beynimin içindeki kurguları kağıda dökme zamanı geldiğini düşündüm.Kısacası bu zemininin kahramanı abim’dir.
- Türkiye’de ve dünyada en beğendiğiniz yazar / yazarlar kimler?
Türkiyede; Aziz Nesin, Zülfü Livaneli, Canan Tan,Yaşar Kemal, Sabahattin Ali ve Alişan Kapaklıkaya
Dünya’da; Victor Hugo, Khaled Hosseini, Dostoyevski
- İlk kitabınızı bastırmayı ne zaman düşündünüz?
Dediğim gibi beynimdeki kurgularım beni zorladığı için yazmaya karar verdim.
- Ne tür okuyucu kitlesine hitap ediyorsunuz?
Benim bütün çalışmalarım toplumda sık sık yaşanan olayları kurgulayarak yazıya dökmektir… Ama en önemlisi ise kültür ve geleneklerinden dolayı yok sayılan kadınların duygularına ses olmaktır.
Yetişkin bireylere hitap ediliyor.
- Kitabınızın teması nedir?
Sıradanlaşan günlük olaylar, kadınların cinayetleri, fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddet, ötekileştirilmiş, ötelenmiş ve duyulmamış duygulardır.
İnsanların kadınların trajedisine uzun uzun bakmaları gerekir.Empati gücü gereklidir.Coğrafya kaderdir ne yazık ki.
- İlham kaynağınız nedir?
Çok okumak ve sürekli yazmak.Ama asıl kaynağım Ailem…
- Okurlar eserinize nereden ulaşabilir?
Ritim sanat yayınlarında Alış verişlerini gerçekleştire bilirler.