Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır. News Tanıtım

Haber Cep – Habercep.com

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Yaşam
  4. »
  5. Atakan Yalçınkaya Röportaj

Atakan Yalçınkaya Röportaj

admin admin -
90 0
  1. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

2000 yılının Haziran ayının ilk gününde Zonguldak Ereğli’de dünyaya geldim. Her zaman çok meraklı ve aktif bir çocuktum. Ortaokulu bir köy okulunda bitirdim. İbrahim- Süheyla İzmirli Fen Lisesini kazandım ve lise eğitimimi orada sürdürdüm. Lisedeyken kendi kendime gitar çalmayı öğrendim. Hep müzisyen olmayı isterdim. Sesime de güvenirdim. Hayatım belki o yöne doğru akabilirdi ancak bazı öğretmenlerimin koyduğu engeller yüzünden akamadı. Aynı zamanda şarkılar da yazıyordum. Şiir yazmaktan da oldukça zevk alırdım ki hala alıyorum.

Sonrasında üniversite sınavına girdim. Sınava neredeyse hiç çalışmamış olmamın etkisiyle; Dokuz Eylül Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği bölümüne yerleştim. Bir sene sonrasında, ait olmadığım bir bölümde olduğumu düşünerek, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümüne yatay geçiş yaptım. Bölümü seçmemdeki en büyük etkenlerden biri hayattaki amacımdı:

” İnsanların Hayatlarına Dokunmak”

Temmuz 2023′ te Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünden mezun oldum. Mezun olmadan önce, kitaba ufak notlar halinde başlamıştım. Sonra, bu aldığım notları bir kitap haline getirme düşüncesiyle, kitabı yazmaya başladım ve bitirmek için çabaladım. Şimdi ise hazır bir şekilde karşınızda.

  1. Kendinizi ne zaman yazar olarak tanımlamaya başladınız?

Kendimi “yazar” olarak tanımlamak bana çok doğru gelmiyor. Çünkü “yazar” kimliği benim için çok özel bir yere sahip. Tek bir kitapla ya da birden fazla olsa bile, niteliksiz kitaplarla bu kimliğe sahip olunabileceğini de düşünmüyorum. Elbette istisnalar da mevcut olabilir. Bu tanımlamaya sahip olmak için önümde oldukça yol var ancak yazı yazmak konusunda kendimi ne zaman keşfettiğimi soracak olursanız; lise yılları diyebilirim. Lise yıllarında ilk şarkımı ve ilk şiirlerimi yazmaya başlamıştım. Kelimelerle bir ipteki cambaz gibi oynamanın verdiği o müthiş zevki ve güzelliği fark ettiğimde; bana kötü hissettiren, yalnız hissettiren her şeyden ve herkesten boş, beyaz sayfalara ve not defterlerime sığındım ya da bana güzel hissettiren, iyi hissettiren her şey o sayfalarda çiçek açtı.

  1. Türkiye’de ve dünyada en beğendiğiniz yazar / yazarlar kimler?

Sevgili Binnur Yeşilyaprak ve Doğan Cüceloğlu hocalarım, alanım ile ilgili severek okuduğum ve her okuduğumda bana bir şeyler katmayı başaran iki nadide isim. Gerek alan bilgileri gerekse yansıtış biçimleri, gerçek anlamda muazzam. Bunu, sıkı bir okur olarak söyleyebilirim. Türk edebiyatının kuşkusuz en iyi isimlerinden olan Sabahattin Ali ise severek okuduğum diğer bir isim. Şarkılara konu olan ve olmayan tüm şiirleri, yazdığı müthiş eserler beni her defasında etkilemeyi başarıyor. Dünya edebiyatında ise beni cinayet romanlarıyla ilk tanıştıran ismi en başa koymak istiyorum: John Verdon. Daha ergenliğimin başlarındayken okuduğum ‘’Aklından Bir Sayı Tut’’ kitabıyla beni oldukça etkilemişti. Bunun yanında ‘’Ana’’ adlı eseriyle okuduğum roman yazarı Maksim Gorki benim için oldukça özel bir yere sahiptir.  Son olarak ise George Orwell diyebilirim. Söylediğim her bir isim bana “Vay be!” dedirtebilmiş isimlerdir.

 

 

  1. İlk kitabınızı bastırmayı ne zaman düşündünüz?

Kitaba başlarken en çok istediğim şey o kitabı basılı hale getirmekti. Yazdığım şeylerin bir kişiye de olsa rehber olmasını istedim. Benzer yollardan geçen onlarca genç, onlarca yetişkin var. Başucuna bu kitabı koyup içlerindeki yalnızlığı bir nebze de olsa azaltmak istiyordum. Kitabın da bu nitelikte olduğunu düşünüyorum. Okurlar, kitabı okuduklarında, hikâyenin son kısmına vardıklarında, söylediklerimi ve sorunuzun cevabını daha da net anlayacaklardır.

  1. Ne tür okuyucu kitlesine hitap ediyorsunuz?

Kendisini iyileştirme yoluna giren her insan, bu kitabın okur kitlesi bağlamına alınabilir. Bunun yanında yaş için bir alt sınır koymak gerekirse ergenliğin ortaları diyebiliriz; yani lise yılları. Üst sınır yoktur. İster otuz yaşında olsun ister elli yaşında olsun; her birey, bu kitaptan kendine bir şeyler katabilir. Bunlara ek olarak, anne-baba ve öğretmenler için de kitapta önemli noktalar yer almaktadır.

Özetle, okuyucu kitlesi; 16 yaş insandan, 80 yaş insana, hayatın yolunda, kontrolü ele almak isteyen, yolunu mutlulukla sürdürmeyi amaçlayan, kendini, olabileceği en iyi hale getirmek için uğraş göstermek isteyen ya da uğraş gösteren her bireydir.

  1. Kitabınızın teması nedir?

Kitabın adından da anlaşılacağı üzere hikâye tarafındaki tema “Mutluluk”. Ancak kitap, içerik itibariyle “Psikolojik Danışman” yorumlarını da içerdiği için o kısımlarda hikâyeden daha farklı temalar da işlenmektedir. “Psikolojik Danışman” yorumlarında bulunan temalar ise “İyileştiricilik”. “Denge” ve “Tecrübe” olarak söylenebilir.

  1. İlham kaynağınız nedir?

En büyük ilham kaynağım tecrübelerim. Yani hatalarımdan çıkardığım dersler. O tecrübe ordusunu dost edinmek ufkumu açıyor. Hayatın her yanı ilhamla dolu. Kendi hayatınız, insanların hayatı, aşk, okyanuslar, doğa olayları, doğanın kendisi, gezegenler, karadelikler… Örnekleri çoğaltabiliriz. Bu kitap ise birçok ilham kaynağının sentezidir. Kitaptaki “Girdap Çıkmazı”, “Olay Ufkundan Uzaklaşmak” gibi başlıklarda ve diğer başlıklarda bulunan metaforlarla bunu daha da net görebileceksiniz.

  1. Okurlar eserinize nereden ulaşabilir?

Ritim Sanat Yayınları web sitesinin arama bölümüne “Mutluluk Yolunda” yazarsanız kitaba ulaşabilirsiniz. Eğer siteye veya kitaba ulaşamadıysanız “atakanyalcinkaya” Instagram adresimin profil kısmında link mevcuttur. Yine bu profilden geri bildirimlerinizi, sormak istediklerinizi bana ulaştırabilirsiniz. Görebildiğim her mesaja yanıt vereceğim.

İlgili Yazılar