Nur Uğurlu Merak Edilenleri Yanıtladı…
- Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Hisseden ve fikreden biriyim. Hayal etmeyi, at binmeyi, seyahat etmeyi, okumayı ve üretmeyi seviyorum.
- Kendinizi ne zaman yazar olarak tanımlamaya başladınız?
Yazardan ziyade kendimi her zaman yazan biri olarak tanımladım çünkü kendimi bildim bileli çeşitli türlerde yazıyorum. Sanırım yazmak isteği zaten doğarken insanın içinde onunla büyüyen bir parça. Ona kulak verip sesini duyurmasına müsaade ve cesaret edenler, deyim yerindeyse yazar oluyor gibi hissediyorum.
- Türkiye’de ve dünyada en beğendiğiniz yazar / yazarlar kimler?
Bayılarak okuduğum birçok yazar var. İlk aklıma gelenlerden Dostoyevski, Gogol, Çehov, Zweig, Saramago, Cibran ve Kafka dünyada en sevdiğim yazarlar arasında. Türkiye’de ise Oğuz Atay, Aziz Nesin, Nihan Kaya, Sabahattin Ali, okumayı en çok sevdiklerimden.
- İlk kitabınızı bastırmayı ne zaman düşündünüz?
Yazdıklarımın zihnimde artık okumayı sevdiğim şekli almasını bekledim. Aklımda biçimlendirdiğim kelimeleri yazıya döküp toparladığım doğru anda ise yazdıklarımın kitap haline getirilerek yayımlanmasına karar verdim.
- Ne tür okuyucu kitlesine hitap ediyorsunuz?
Yazdıklarım, seven, düşünen ve eleştiren insanlara hitap ediyor. Kitabın bölümleri de tam olarak bu üçü üzerine ayrılıyor.
- Kitabınızın teması nedir?
Kitap, sevmenin insana verdiği hissi, derin düşünmenin ağırlığını ve kabul etmiş olduğumuza şaşırdığım toplumsal durumların eleştirisini içeriyor.
- İlham kaynağınız nedir?
Bir terliğin teki, bir top A4 kâğıdı, umumi tuvalet sırası, misafiri olunan evler, misafiri olunmayan evler, apartman görevlisi, otobüsteki anne ve çocuğu, evdeki ikinci banyo, sevdiğin-sevemediğin insan, çalıştığın ofis, bazen müzikse bazen kulaklığın kendisi, asansörün havalandırma tuşu, mangal yapan babalar… Bir portakal, bir ördek, bir karış mayın. Dahasını yazmak için dahası gerekir.
- Okurlar eserinize nereden ulaşabilir?
Ritim Sanat Yayınları websitesi üzerinden kitabım Avaz’a ulaşılabilir.