Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır. News Tanıtım

Haber Cep – Habercep.com

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Genel
  4. »
  5. Ünlü Spor Hocası Uğur Çetin İle Röportaj…

Ünlü Spor Hocası Uğur Çetin İle Röportaj…

haber haber -
102 0

UĞUR ÇETİN
FACTORY ATHLETİC

Performans sanatı ustası , usta bir sporcu. Spor hayatındaki başarılarını ve birikimlerini bir araya getirerek Factory Athletic markasını , ortakları Cem Özkan ve Suavi Doğan ile birlikte açarak spor dünyasında inovatif fikirler geliştiren müthiş bir girişimci. Sektöre getirdiği yenilikler, farklı bakış açısı ve sporu hayatının odak noktasında yaşayan komplike bir sporcu. Kişiye özel “body coach” sistemi, “grup dersi” sistemi ve daha birçok yenilikle spor yapmak isteyenlere yol gösteren Uğur Çetin ve markası, her şeyin modası geçer ama bedenin modası geçmez misyonuyla öne çıkan bir spor adamı.

Özellikle beyaz yakalılar için, genellikle spora zaman ayırma problemi vardır ,nasıl bir planlama yapmak gerekir?
Aslında hayatın öncelikleriyle ilgili olan bir durum bu. Şirketleri olan, CEO veya genel müdür statüsünde olan kişiler dahil, günde 12 saat çalışanlar bile uykularından feragat edip 1 saat bile olsa artık spor yapıyorlar. Bu disiplin kendilerinde var. Ama günde ortalama 8 saat çalışan bir profesyonel maalesef spora vakit ayıramıyor, daha doğrusu ayırmıyor. Normal bir beden için spor, haftada en az 3 gün ve ortalama 50 dakika kadardır, yani hiç de zor değil spor yapmak. Profesyonel sporcular günde çift idman yapabilirler, bu sıra dışı bir durum. Normal işi olan, çalışan insanlar 3 ay gibi bir sürede vücutlarını değiştirebilir ve yaşam kaliteleri en üst düzeye çıkarabilirler, yeter ki kendilerine haftada 3-4 gün 1 saat zaman ayırabilsinler, bunu yapan insan çok ve daha çok neden olmasın?
Sosyal Medya ile birlikte güzel ve fit vücutlar önem kazandı, sporun önemi arttı , bu sizce neden oldu?
Medyanın etkisi mutlaka var.Bir mülakatta veya iş görüşmesinde öncelikle dış görünüşüne bakılır. Herhangi bir sağlık sorunu çıkarır mı, kendine nasıl bakmış, sağlıklı mı diye incelenir. Çünkü öz disiplini olan insanlar önce kendine, sonra da iş hayatına bakar ve başarılı olurlar. Nasıl iş hayatı bir disiplin gerektiriyorsa, spora gelmekte ayrı bir disiplin işidir. Spor yapan kişiler daima hayatta başarılı olurla. Kendine bakmak ve sağlıklı kalmak için spor şart. Gençlerde ise, arkadaşlarının arasında ön plana çıkabileceğini fark ettiler , dış görünümün daha iyi olması gerektiğini kavradılar ve spor salonlarına gelmeye başladılar. Bizim ülkemizde gençler arasındaki spor yapma arzusu, %5 den % 7 ye sıçramasını sağladı sosyal medya. Bu son 5 yılda oldu, spor salonu üyeliklerinde %40 lık bir artış söz konusu, bu çok önemli bir rakam.
Kas kütlesi ve yağ kütlesi olarak bildiğimiz bir oran var, hangisi vücudumuz için önemlidir?
Dünya Sağlık Örgütünün yansıttığı bir oran vardır, bu böyle literatüre geçmiştir. Kadınlarda 1.60 boyunda ve 50 kilo bandındaysa bu iyi bir orandır. Ortalama haftada 3 gün spor yapan bir kadın, 1 yıl boyunca spor yaparsa belli bir kas kütlesine ulaşır, hem yağ oranı hem de kas oranı gayet güzel bir şekle gelir, form tutar. Erkeklerde bu oranlar genelde eşittir. Boy 70 ise kilosu da 70 gibi. Bir yıllık spor rutiniyle kasları da gelişir formda ve fit dediğimiz insan kategorisine girmiş olurlar.
Sizin spor hayatınız nasıl başladı ve devam ediyor?
9 yaşında basketbol oynayarak spora başladım. Uzun yıllar Yalova Spor’da oynadım. Sonra İstanbul’a gelerek Beşiktaş Basketbol takımına girdim, bir süre daha devam ettikten sonra basketbolu bıraktım ve eğitmenlik yapmaya başladım. Hayatımın her anında hep spor vardı ve kopmam mümkün değildi. Bir ara Beyaz yakalı olarak çalışmayı denedim ama bu maceram 4 ay kadar sürebildi. Spora dönerek kendi stüdyomu açtım. İnsanların hayatın dokunmak çok keyifli, biriyle çalışıyorsun 10 kilo verdiriyorsun, giyinmesinden yemesine içmesine kadar hayatının her alanına el atıyorsun, sportif hayatına biraz da sosyal hayatına dokunuyorsun bu inanılmaz bir haz benim için. Bir tür yaşam koçu gibi düşünebilirsiniz, birlikte çok vakit geçiriyoruz ve bu beni çok mesleki tatminde en üst seviyeye çıkarıyor.
Sporun da bir stili, bir modası vardır değil mi?
Fitness yapıyorsan ayrı bir kıyafet, tenis oynuyorsan başka bir kıyafet giymelisin. İnsanlar bu ayırımı son yıllarda anladılar ve tenis ayakkabısıyla gym gelinmeyeceğini öğrendiler. Gym tekstili ve modası çok başkadır ve artık çok gelişti. Spor salonlarında bir şıklık yarışı başladı diyebiliriz.
Kurmuş olduğunuz “Factory Athletic “ nasıl ve hangi farklılıklarla açıldı?
Yakın arkadaşım Cem Özkan’la tanınmış bir spor kulübünün başka şubelerinde çalışırken yollarımız kesişti. Cem’ le ortak olduk, bir stüdyo açtık , kurumsal kimliğini oluşturduk ve Factory Athlectic’i kurduk. Farklı bir sistem ve söylemle, birikimlerimizi bir araya getirerek yola çıktı. Grup dersleri sistemini geliştirdik, stüdyoda işlerimiz rayına oturunca da o sistemi bir AVM ye taşıdık. normal bir stüdyo olarak olarak değil, grup dersi salonu şeklinde açıldı ve bu bir AVM de ilktir. Bizim öğrencimiz olan Suavi Doğan’ı da yatırımcı ortak olarak aldık ve böylece 3 ortak olduk. Ortaklığımız 5 yılında, gitgide büyüyor ve gelişiyoruz. İlk açıldığımızda 600 metrelik bir alanı kaplıyorduk, bugün 1000 metre olduk. Bundan sonraki hedefimiz ise, şubeleşip Factory markasını büyütmek, daha da geliştirmek olacak.
Spor yapanların yeme- içme, diyet veya beslenme düzeni nasıl olmalıdır?
Diyetisyen motivasyonu sağlayacaksa eğer, işi bilen bir diyetisyenle çalışıyoruz. Spor hocası liste vermez biz bunu doğru bulmuyoruz. Beslenme programı yaparız, kontrol ederiz ama işi ehline sorarak yaparız. Ben uzun süredir 2 öğün besleniyorum ve bana gelen öğrencilerime de bunu uygulatıyorum. En önemli katkısı mide hacminiz küçülüyor, tek öğünde alabileceğiniz kalori miktarı düşüyor, oldukça faydalı ben bunu kesinlikle öneriyorum. İç organların dinleniyor, intermittent fasting yani bir tür aralıklı oruç diyebiliriz bu uygulamaya. Sedanter insanlar için en sağlıklı beslenmenin bu olduğu biliyoruz artık. Kanıtlandı ve bunu ortaya atan Yoshinori Ohsumi bu konuda Nobel ödülü aldı. 100 yıldır 5 öğün ye, sık sık ye diye öğretilen tüm diyetler çürümüş oldu. Öğretilenden vazgeçmek ve kabullenmek zor tabi ve sıkı bir disiplin istiyor. Bu işte bir doğru yok tabiî ki ama 5 öğün beslenmekte zor. Kişiye ara öğünde 1 muz ye deniyor mesela, ama kişi 5 muz yiyor, 50 yaşına gelmeden de şeker yüklemesinden şeker hastası olabiliyor. 50 yaşına gelince 65 gibi mi yoksa 35 gibi mi görünmek istersiniz işte soru bu, spor yap, 2 öğün beslen, sağlıklı ve fit ol. Bu durum profesyonel sporcularda farklı tabiî ki.
Sporla birlikte alınan takviyeler konusunda neler söyleyebilirsiniz?
Bu konuyu 2 gruba ayırmalıyız. Bu konuda da gereksiz bir bilgi kargaşası yaşanıyor. Beslenme takviyesi denilen supplement grubu var, protein tozu gibi. Bebek mamasının içinde olan bebeğe verilen 3 gr ise, büyüklere verilen 30 gr öyle düşünebiliriz. Beslenmeye destek için sedanter insanların aldığı takviyelerin %5 faydası olabilir. Vitamin, mineral, proteinleri supplement grup olarak değerlendirebiliriz.
Diğer bir grup ise, içinde ne olduğunu bilmediğimiz anabolik ilaçlar ve doping yani yasaklı madde dediğimiz ürünlerin yer aldığı kategoridir. Profesyonel sporcuların asla kullanmaması gereken ilaçlar bunlar, testosteron bazlı vücudun gelişmesi için kullanılıyor ama doğalının dışında, dışarıdan tablet veya enjeksiyonla yapan bir kitle var ki bu benim dünya görüşüme uymuyor. Çünkü vücuda aldığınız her maddenin bir de çıktısı var, doping aldığınızda önce irileşir, kas yaparsınız ama bırakınca da sönersiniz.
Heald club düşüncesiyle sağlıklı yaşam için spor yaptırdığımızdan, insanlara supplement ilaçları bile önermiyoruz, anabolikleri ise hiç. Kullanmak isteyenlere de yan etkilerini anlatıyoruz. Uyarıcı, uyuşturucu ve anabolik ilaçlar yani asaklı maddeler üçü de aynı gruba giriyor. Sağlığımızı etkileyecek hiçbir şey yaptırmam öğrencilerime.
Factory Athletic ’de uygulanan “Body Coach” sistemi tam olarak nedir?
İnsanları yaşama adapte ediyoruz, bady coach sistemiyle çalışıyoruz. Herhangi bir kulüpte, kişi eksikliklerini ve hedefini söyler, hocada bunu yapar. Biz bunun üzerine sen gel senin hedeflerini ve eksikliklerini belirleyelim, bir çizelge çıkaralım, online kalarak bir süreç geçirelim, hayatını değiştirmen için kontak halinde kalalım, haftada bir beslenme düzenine bakalım, tüm bu sistem, oturtup hayat kalitenizi yükseltelim işte yaptığımız bu, bizim farkımız bu” body coach” ile hayatları değiştiriyoruz. Levent Büyükdere Caddesinde beşyüze yakın kulüp var ama bizi tercih etmelerinin sebebi bu, hayatlarına dokunup değiştiriyoruz. Kafa dağıtmak, sağlıklı yaşamak ve güzel yaş almak için 6.30 da salonumuz açılıyor akşam 22.00 de kapanıyor yeter ki sonuç alsınlar, çünkü zaman çok değerli, bu yüzden kendilerine uyan her saatte biz buradayız. 50 yaşında vücuduna yatırım yapan biri 35 gibi hayatına devam ediyor, ama sporla ilgisi olmayanlar ise bu yaşlarda hastalıklarla uğraşıyor. Bazıları da 65 gibi gösteriyor işte bu ayırım tokat gibi sert bir şey . Tavsiyem vücuduna yatırım yap ve genç kal. Her şeyin modası geçer bedenin modası geçmez diyoruz.
Postüral problemler konusunda neler söyleyebilir siniz?
Özellikle beyaz yakalılar boyun ve bel fıtığı sorunu çok yaşıyor biz de çözüm üretiyoruz. Masa başı çalışanlarda bel ve boyun sorunları için yaptığım araştırmada, spor yapanlar için cerrahi müdahale en son tercih. Omurga dik duracak, sırt kasların güçlü olacak, kuvvetli omurga ile karın bel ve yan kasları güçlendirerek birçok hastalığı ve postüral bozukluğu önlemek mümkün. Spor yapan, kendine iyi bakan kişiler hiç ameliyat olmadan veya hasta olmadan yaşamını sonlandırabilir.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir